Adil olmayan yaşam mı, yoksa o yaşam koşullarını hazırlayanlar mı? Bu sayfa hakkındaki yorumlar: Yorumu gönderen: Murat, 28.02.2009 10:50:01: Bence adil olmayan yaşamın kendisidir.Yaşam denilen şeyi soyut bir kavram olarak düşünecek olursak o zaman yaşamın herkese adil olduğunu söyleyebiliriz.Ama onu soyuttan somuta indirgediğimizde herkese hiç de eşit mesafede ve adil olmadığını görürüz.Yaşamın vazgeçilmezleri arasında olan sağlıklı ve mutlu bir hayatı elde etmek için kimileri bir ömür boyu çalışır ama yine de hiçbir şekilde yakalayamaz.Kimileri ise adeta tırnaklarıyla kazıyarak bir yerlere gelir.Tam rahata erdim derken, tıpkı Sisyphus’un yuvarlayarak dağın tepesine çıkardığı kayanın tekrara gerisin geriye dere yatağına doğru yuvarlanarak bütün emekleri boşa çıkarması gibi bir anda elindeki bütün kazanımlarının yok olduğunu görür.Bunun dışında mutlu yaşam maçına daha çıkmadan 1-0,2-0 ,hatta 10-0 önde başlayanlar vardır.Hiç bir beceri ve yetenekleri olmadığı halde kendilerine bırakılan mirasın (ticari anlamdaki zenginlik ) tadını çıkaranlar ile tırnaklarıyla kazırcasına bir yerlere gelen kişi arasındaki çarpıcı farka rağmen yaşamın onlara eşit uzaklıkta olduğunu,adil davrandığını söyleyebilir miyiz.Denilebilir ki,yaşam adildir,onu adaletsiz kılan insanların kendisidir.Yaşamın içinde insan boyutunu çıkardığınızda geriye sadece soyut bir kavram kalıyor.tıpkı atmosfer boşluğu gibi.O boşluk herkese adildir.Bu doğru.Ama o tek başına yaşamın öz benliğini var etmeye yetiyor mu.Yaşam sadece o boşluktan mı ibaret.İşte burada insan boyutu devreye giriyor ve yaşam denilen şeye ruh katıyor,can veriyor.Tam bunu yaparken de yaşamın kendi içindeki adaletsizlikleri kaçınılmaz olarak peş peşe geliyor. Bir bilim adamı ömrünü insanlığa adar,o uğurda gecesini gündüzüne katar.Adeta derya gibi olan bilgi ve yeteneklerini insanlara hasreder.Ama zorunlu ihtiyaçlarını gidermenin dışında hiçbir lüksü yoktur.Öte yandan hiçbir becerisi olmadığı halde ,dahası insanlara en ufak bir katkısı olmamasına rağmen kendisine kalan şaşaalı hayatı bütün pervasızlığıyla yaşar.Şimdi burada yaşam herkese adildir diyebilir miyiz. Bu konuda sayısız örnek vermek mümkün. Yaşam adil değil bence. Yorumu gönderen: ÜMRAN, 28.02.2009 20:32:33: Hayatın başkalarına senden daha çok adil davrandığına,karar vermeden önceçok iyi sandığımız,imrendiğimiz hayatların belkide senden daha mutsuz bir hayatı olduğunu düşünmeliyiz.Bende olmayan bişi başkasında olabilir buda adaletsiz gelebilir,ama Allahın adeleti büyüktür,başkasında olmayan ama olmasını çok itediği bişide bende olabilir.Herkezin eksik hissettiği,imrendiği olmasını istediği,hayalleri vardır.Ozaman hayat kimseye karşı adil değil.Yaşam koşullarına gelince,insanlar hayatın onlara verdiği kadarını ellerindeki imkanlara göre yaşarlar.Komşunun tavuğu bize kaz gelebilir ama herkezin eksiği vardır,hayat adil değil elbette adil olarak dağıtılan tek nimet akıldır.Önemli olan insan gibi yaşamaktır elimizde olanla yetinmektir, şükretmektir. Yorumu gönderen: Dilek, 01.03.2009 01:12:01: Ümran'a katılıyorum.Yaşam adildir.Adil olmayan insanoğlunun oluşturduğu sistemdir.Acı herkes içindir.Herkes acıyı tadacaktır.Herkesin acısı kendine büyüktür.Kimi insan sokaktaki kaldırımda üşür,kimisi sıcacık yatağında.Çaresizliğin boyutu yoktur.Çaresizlik çaresizliktir işte.Bunu anlamak zordur belki ama bu bir gerçektir.Bir bilim adamının ömrünü insanoğlunun yararına adayıp maddi birşey kazanamaması onun mutsuz yaşadığı anlamına gelmez.O tercih ettiği hayatı yaşamıştır.Hiç bir becerisi olmadan zenginlik içinde bir hayat sürmüş insanın hayatından memnun olarak bu hayattan göçtüğünü kim iddia edebilir?Ya da böyle bir hayatın anlamlı olduğu doğru mudur?Ya da o insanın böyle bir hayatı tercih ettiğini kesinlikle söyleyebilirmiyiz?O belki de bir bilim adamı olmayı arzulardı. Yaşamak nedir ve ne içindir?Kim acı çekmeden bu dünyadan göçmüştür ki?Hayat bir sınavdır ve bize hangi koşullarda sunulmuş olursa olsun önemli olan başladığımız noktadan daha yukarılara tırmanabilmektir.Başladığımız noktadan itibaren hayatımızı anlamlı ve mutlu kılabilmek bizim elimizdedir.Bunun için de maneviyat şarttır.daha yazılacak şok şey var ama yerim dar:)) Yorumu gönderen: Murat, 01.03.2009 18:03:27: Yaşamı adaletsiz kılan insanlardır diyorsunuz.İnsan unsurunu çıkardığınızda geriye kalana yaşam demek mümkün mü sizce.Yaşamı nesnel koşullarıyla var eden zaten insanlar değil mi.Öyle olmasaydı bitkilerden ne farkımız olurdu.İnsansız yaşam adildir.Bir an için gezegenimizde insanın olmadığını varsayalım.O şekildeki bir yaşam kimlere adildir acaba.Adil olsa ki neye yarayacak. Ben bilim adamının mutsuz olduğunu söylemedim ki.O örnekte sadece yaşamın eşitsizliğine vurgu yapmak istedim. Yorumu gönderen: Dilek, 01.03.2009 21:15:15: Yaşam soyut bir kavram evet.Yaşamı oluşturan bizleriz.Bir de yaratan var,inanlar için tabii ki.Benim bahsettiğim onun adaletli olduğu.Yaratan adaletlidir.Hepimize bir hayat sunmuştur.Bize düşen ilerlediğimiz yolda doğruyu bulmaktır.Eğer biz doğru isek,yolumuz,dileklerimiz doğru ise yaşam yani yaratan bizi destekleyecektir.İnsanların oluşturduğu sisteme rağmen.Önemli olan nerede ve niçin yaşadığımızı bilmektir.İnsanlar kurdukları sistemlerle yaradanın istediğinin tersine adaletsizliği benimsemişler,bencillik yönünde ilerlemişlerdir.Eğer istediğin maddi anlamdaki rahatlık ise o insanlara katılarak bunu sağlamaya çalışırsın.Ama başarılı olurmusun bilelem.Maddi anlamda belki ama ya mutluluk.O insanlar mutluluğu yakalayabilmişlermidir acaba?Bunu biliyormuyuz.Ya da adaletsizlikleri birgün ayaklarına dolaşacak mı?Bu konu tartışmaya çok açık ve daha önce de dediğim gibi yazılacak çok şey var.Ama karşılıklı tartışmak gerekiyor Yorumu gönderen: damladamla, 01.03.2009 23:20:24: insanlar hiç bir zaman mutluluktan,sevgiden elde ettikleri hedeflerinden şikayaet etmemişlerdir.Nedense insan oğlu elde olanları çıkarıp olmayanlaraysa bi kılıf bulup hayatı yaşamı mazeret edip bahaneler aramıştır,bitaraftanda yaşamdan şikayet edip hayatın nimetlerinden hem faydalanmış hemde yaşamaya devam etmiştir.Oysaki hayat mücadele etmekten ibaret değilmi,herşeyi elde etmiş olsaydık çokmu adaletli olacaktı ,ozaman insanlara yapacak ne iş kalırdı ne öğrenirdik hayattan,ne anlamı kalırdı.Hayat sınav değilmi herkez sınavını vermiyomu,nasıl yaşıyosak onun karşılığını görmüyomuyuz,bütün bunlar insan oğlu için değilmi.Evrende insanlar olmasaydı zaten bunlar olmazdı tartışılmazdı.Şunu bilir şunu görürüm,kötüysen elbet birgün cezanı çekersin haksız kazancın varsa bu gün iyidir ,yarın ağır bedeller öder,yüce yaradan herkese hak ettiği cezayıda ödülüde bir gün verir,maneviyatta aynı şekilde ,kimse aynı seviyede yaşamaz,aynı kalmaz, buda adeletin ne kadar yüce olduğunu gösterir.Herzaman adalet yerini bulmuştur bana göre,Kimlerin adaletsiz yaşadığını, kimlerin haksızlık yaptığını bilemeyiz,onu allah bilir ama cezasınıda allah verir belki biz yine göremeyiz sanırızki dünyanın kahrını bir biz çekeriz hep haksızlıklar bizi bulur ,öyle değil işte, hayat denen karmaşık ortamda kafalar karışabilir,rabbim kimseye karşı ayrım yapmaz.Adaletsiz olan tek şey insanoğlu nankördür şükretmeyi bilmez,bilenlerde zaten ödülünü alır.